Kritik verilerin yedeklenmesi başlı başına bir külfet ve stres sebebidir. Veriler hem önemlidir hem de gün geçtikçe boyutları ve adetleri büyüyen dosyalar sebebiyle muhafaza edilmesi daha fazla risk ve iş yükü getirir. Kurumlar, şirketler ve arşiv tutmak durumunda olan geliştiriciler, verilerinin güvenliği ve olası bir veri kaybı durumunda geri dönebilecekleri bir yedekleme senaryosu kurgulamak durumundadırlar. Bu kurgu, kimi zaman dosyaların USB disklere kopyalanması şeklinde en yalın ve basit yolla, kimi zaman ise storage ve yedekleme kasetleri kullanılarak daha girift yollar tercih edilerek gerçekleştirilir. Ancak tüm bu alışılagelmiş yöntemler zaman, maliyet ve bu iş için ayrılacak mesai anlamına gelir. Dolayısıyla pek rasyonel çözümler sayılmazlar.

Yedekleme kurgularında en çok zorlanılan husus giderek artan dosya adetleridir. Zira kopyalama işlemleri, dosya adedinin her seferinde artması durumunda daha fazla kopyalama süresi anlamına gelir. Ayrıca, üzerinde değişiklik yapılmayan dosyaların, değiştirilen ya da yeni dosyalardan ayrılması pek mümkün olamadığından tüm dosyalar yeniden, tekrar tekrar kopyalanırlar. Tüm bu sebeplerden ötürü yedeklemeler genellikle haftalık ya da günlük gerçekleşir. Bu da, başarılı bir yedekleme senaryosuna rağmen günlük veri kaybı anlamına gelir.

Tüm bu tespitler ve kritikler sonrasında ideal yedekleme çözümünün ne olması gerektiği üzerinde duralım. Öncelikli olarak yedekleme işlemi, fiziki risklerden izole edilmelidir. USB Disklere kopyalanan dosyalar, elektromekanik bir sistem olan harddisklerin hareket halinde olması münasebetiyle daha fazla bozulma riski ile karşı karşıyadırlar. Ayrıca kaybolma ya da düşme sonrası arıza gibi olağan durumlarda büyük risk taşırlar. Dolayısıyla yedeklemenin yapıldığı sistemi fiziki güvenliği en önemli öncelik olarak karşımıza çıkar. Bir diğer önemli husus da yedekleme sıklığıdır. Haftalık ya da en iyi ihtimalle günlük alınan yedekler, geriye dönülmesi durumunda kısmi veri kaybına yol açacaktır. Dolayısıyla verilerin saatlik, hatta birkaç dakikalık periyotlarda yedeklenmesi en ideal çözümdür.

Tüm bu gereklilikleri karşılayacak ideal yedekleme çözümü; bulut yedeklemeden geçer.

Bulut yedekleme sistemi, fiziki bağımlılığı bulunmadığından fiziki güvenliği tam olarak sağlayacaktır. cloud Sunucu sistemleri veri merkezlerinde barındığından, bir verinin en iyi muhafaza edileceği yerde bulunurlar. Dolayısıyla fiziksel risklerden optimum düzeyde uzaktırlar.

Ayrıca cloud platformunda temin edeceğiniz bir kiralık sunucu sistemi üzerine entegre edilecek yedekleme servisleri ile her yedekleme işleminde tüm dosyalarınızı yüklemenize gerek kalmayacaktır. Rsync gibi gelişmiş veri transfer yöntemleri ile yalnızca yeni dosyalarınızı ve üzerinde değişiklik yapılan dosyaları, değişiklik yapıldığı oranda aktardığından saatlik, hatta birkaç dakikalık periyotlarda bile zamanlayarak çalıştırabilirsiniz. Otomatik olarak tanımlanacak ve arka planda çalıştırılacak bu yedekleme senaryosu ile iş akışınız etkilenmeden verileriniz otomatik olarak yedeklenmiş olacaktır.

Elbette tüm bu işlemler teknik birikim ve tecrübe gerektirir. Ancak bu tür bir sisteme sahip olmasanız da bulut yedekleme sisteminin avantajlarından faydalanabilirsiniz. Bu konuda müstakil bir hizmet sunarak bulut yedekleme hizmeti veren Datafon, alacağınız sunucu kiralama hizmeti ile yedekleme kurgunuzu inşa edecek, bilgisayarınızda yapmanız gereken ayar ve düzenlemeler konusunda da doğrudan aksiyon alacaktır.

Paylaş