Orta Çağ’da Telif Hakkı: Lanetli Kitaplar
M.Ö. 4000 yıllarında Sümerler ile başlayan yazının serüveni Orta Çağ’a gelindiğinde kitaplarla devam etti. Günümüzde olduğu gibi o zamanlarda da içerik hırsızları bir hayli mevcuttu. İnsanlar bunun önüne geçmek için ellerindeki imkanları kullandılar: Lanetleri.
Orta Çağ’da kitap yazmak yıllar alabilecek önemli ve pahalı bir işti. Kitapları yazanlar da onları güvende tutmak istediler. Ancak güvenlik seçenekleri sınırlıydı ve bir kitabın bir manastırın kütüphanesinden alınabilmesi çok kolay olabilirdi.
Anathema! Medieval Scribes and the History of Book Curses adlı kitabında Marc Drogin, bir kitabın birkaç satırının veya tamamını çalan kişinin Tanrı tarafından cezalandırılacağına dair uyarması gerektiğini açıklıyor. Bu uyarılara rağmen hırsızlık yine de yapılırsa hırsıza idam cezası verilebiliyordu. İşte yüzlerce orta çağdan kalma kitap lanetleri arasından en can alıcı 10 metin:
1. 1172 yılı civarında yazılan bir İncil’in sonunda, yazar şu ifadeyi eklemiş:
Bu kitabı alıp götürürse, ölmesini bırakın; bir tavada kızartılmasına izin verin; hastalık ve ateşin onu ele geçirmesine izin verin; Tekerlekte kırılmasına ve asılmasına izin ver. Amen.
2. Vatikan Kütüphanesi’nde saklanan bir 13. yüzyıl yazısından:
The finished book before you lies; This humble scribe don’t criticize. Whoever takes away this book May he never on Christ look. Whoever to steal this volume durst May he be killed as one accursed. Whoever to steal this volume tries Out with his eyes, our with his eyes!
3. Bu laneti yazmak için Latince ve Almanca kullanılmış:
Bu kitap benden başkasına ait değil. Çünkü benim adımı görmek için içeride. Bu kitabı çalmayı denerseniz, boğazınızdan asılacaksınız. Ve kunduzlar daha sonra gözlerini toplayacak ve gözlerini çıkaracak. Ve sen çığlık attığın zaman, “oh, oh, oh!” Unutma, sen bu kederi hak ettin.
4. Bu laneti İngiltere’den bir 13. yüzyıl yazısında bulunmuş:
Bu Wigmore’un St.James’in kitabı. Eğer bir kişi bunu alırsa veya söz konusu bildirimi yukarıda belirtilen yerden uzaklaştırarak kötü niyetli bir şekilde imha ederse, daha büyük bir aforoz zinciriyle bağlanabilir. Amen. Öyle olsun. Öyle olsun. Öyle olsun.
5. Paris’ten Simon Vostre, bunu 1502’de yazdığı bir Saatler Kitabı’na eklemiş:
Bu Dua Kitabı’nı çalacak kişi domuz tarafından parçalanabilecektir. Kalbinin parçalanacağına yemin ederim ve onun bedeni Ren boyunca sürüklensin.
6. 880’de St. Gall Manastırında tutulan bir yazıdan:
May no one believe that ever have I been taken, But that happily this place never have I forsaken. Yet may no one doubt that the wrath of God upon him will fall If he essays to take me from the confines of St. Gall.
7. 1178 yılında yazılan bir kitaptan:
Patherburnen’deki Aziz Marie ve Aziz Liborius’un kitabı. Bu kitabı alan kişinin üzerine bir lanet, onu güvende tutanın üzerine bir nimet. Bir kişi bir sayfayı siler veya keserse, tacize uğrayabilir.
8. Kont Jean d’Orleans’ın sahip olduğu 15. yüzyıldan kalma bir el yazması şu şekildeydi:
Bu kitabı çalan her kimse Paris’te bir darağacına asılacak. Ve eğer asılmadıysa, boğulacak, Ve eğer boğulmazsa, kızaracak, Ve eğer kızarmazsa, daha kötüsü onunla karşılaşacak.
9. 13. yüzyılın el yazması MS Bodleian 132’de şu ifadeler geçer:
Bu kitap Robertsbridge’in St. Mary’sine aittir; kim bunu herhangi bir şekilde bu evden ayırırsa, çalarsa, satarsa, ya da parçalarsa anathema-marantha olsun. Amin.
Aşağıda, bir asır sonra yaşamış olan Exeter Bishop Grandisson’un bir notu da bulunuyor:
Ben John, Exeter Piskoposu, söz konusu evin nerede olduğunu bilmiyorum, ben bu kitabı çalmadım yasal bir şekilde ele geçirdim.
10. Son olarak, 1461’de yazılan kısa ve öz bir orta çağ kitap laneti:
Seni çalan kişi asılı olacak.
Orta Çağ zamanlarında “telif hakkı” denen olgu tam oluşmadığı için insanlar bazen elindeki en büyük gücü, dini; bazen de insanların en büyük korkusu, ölümü kullanmışlar. Fakat ona rağmen yine de ele geçirmeler söz konusu olmuş.
Kaynak: Top 10 Medieval Book Curses