Mission: Impossible – Rogue Nation (2015)
Serinin bu filminde Ethan Hunt (Tom Cruise) ve ekibi, şimdiye kadar karşılaştıkları en zorlu göreve, Syndicate (Sendika) adındaki bir dolandırıcılık şebekesini çökertme görevine atılacaklar. Ethan Hunt’ın da içinde bulunduğu IMF organizasyonunu hedef alan şebekeyi amaçlarına ulaşmadan önce durdurmak zorundadırlar.
31 Temmuz 2015 tarihinde Türkiye’de vizyona giren film yine seriyi bozmadan bolca aksiyonu izleyiciye ulaştırmayı başarmış. Tom Cruise oynadığı bazı filmlerde yer alan tehlikeli sahnelerde çok fazla dublör kullandığı için birçok eleştiriye maruz kalmıştı. Fakat bu Görevimiz Tehlike 5 için geçerli değil. Filmin fragmanından çok konuşulan uçak sahnesinin kamera arkasında dublör kullanmadan bir uçağın kapısına asılıp metrelerce yükselmişti. Ben de bu videoyu izleyince söz konusu sahnenin senaryo açısından kopma noktasında önemli bir yere sahip olduğunu düşünmüştüm ama değilmiş. Yine de filmi izlerken fazlasıyla heyecanlanmamıza yetti. Bana sorarsanız filmin en hareketli sahnesi Tom Cruise’un motora atlayıp kovalamacaya katıldığı sahneydi.
Filmin senaryosuna gelecek olursak, kovalamaca ve çatışma sahneleriyle dolu sıradan bir görevimiz tehlike senaryosu. Fakat bu sıradanlık zekice hazırlanmış soygun numaraları, akıl hileleri ve izleyicinin gözünü filmden ayırmasına izin vermeyen sürekli bir casus gerilimi ile aşılmış. Aksiyon sahneleri ise filme eşit şekilde dağıtılarak tekdüzelikten kurtarılmış. Ara sıra dile getirilen ‘imkansız görev’ esprileri de gülmenize yetiyor. Olaydaki karmaşıklık serinin diğer filmlerinden farklı değil.
Oyuncu kadrosuna bu filmde Ethan Hunt kadar yetenekli ve gözü pek bir kadın ajan rolünde çekiciliği ve fizikalitesi ile filmin öne çıkan tek kadın karakteri Rebecca Ferguson (Ilsa Fust) dahil oluyor. Kötü adam rolünde ise Solomon Lane adından tipik bir ele başı karakterini canlandıran Sean Harris var. Kısık sesi, soğukkanlılığı ve mimikleriyle bu filmdeki favori karakterim olmayı başardı.
Seriye genel olarak bakacak olursak Görevimiz Tehlike her filmde üstüne bir şeyler koymayı başarabilmiş. Fakat son iki filmdir Ethan Hunt’ın dahil olduğu örgütün yok olması ve işi sadece bir avuç ajanın yapması durumu biraz monotonlaştırmış gibi. Altıncı filmde daha farklı bir senaryo ile karşılaşacağımızı düşünüyorum.
