Triple Frontier (2019)
Beş eski özel kuvvet askeri Güney Amerika’da zenginliğiyle tanınan bir karteli gözüne kestirir. Göz koydukları tek şey olan kartelin servetini ele geçirmek için kariyerleri boyunca ilk defa ülkelerine değil kendilerine hizmet edeceklerdir.
Triple Frontier konusu itibariyle uyuşturucu kartellerinin merkezinde ve gerilimin diğer unsurlara göre daha üst düzeyde tutulduğu bir film olmuş. Sicario veya Savages filmleri gibi acımasız sahnelere ağırlık vermeyip durumu biraz dram boyutuna taşıyarak izleyiciye aktarıyor. Ekipte beş kişinin olması beş farklı hayatın ortaya konması demek. Her karakterin verdiği kararla birlikte bir yandan onun geçmişi de aklınıza geliyor ve zihniniz hiçbir zaman boş durmuyor.
Film süresi itibariyle iki saat olsa da çok kısaymış gibi gelebilir. Giriş gereğinden fazla uzun tutulmuş. Aksiyon ve gerilimin yüksek düzeyde olduğu gelişme kısmı ise aceleye gelmiş gibi. Benzer konuları ele alan filmlerin aksine karşı karşıya kaldıkları uyuşturucu karteli gereksiz şekilde güçsüz gösterilmiş. Biraz daha ön planda olsa filmin kalitesi bir tık daha artabilirdi. Ama bu haliyle de olmamış mı? Bence olmuş.
Filmden bir mesaj kapmak isteyenler için de açgözlülük teması köküne kadar işlenmiş. Film bu yönüyle dram yönü ağır basan yapımlar arasına girmeyi hak etmiş. Ama nedense filmin türünde ne gerilim ne de dram var. Film aksiyon için fazla sakin, macera için fazla hızlı, suç türü için ise tam oturmuş diyebilirim. Belki de dram ve gerilim filmin ana temasına hitap etmediği için eklenmemiş olabilir. Belki de pazarlama taktiğidir.
Orta sınıf izleyip unutacağınız tarzda bir aksiyon filmi arıyorsanız Triple Frontier aradığınız film.