Dying Light (2015) Oyun İncelemesi

dying light oyun incelemesi

Dying Light, 2015 yılında Techland tarafından piyasaya sürülmüş birinci şahıs açılı bir zombi oyunudur. Dying Light’ı diğer zombi oyunlarından ayıran en önemli özelliklerden birisi parkur mekanikleridir. Oyunun açık dünyaya ve parkur mekaniklerinin yanında çeşitli dövüş mekaniklerine sahip olması oyuna gerçekten müthiş bir eğlence katıyor.

Hikaye

Oyunun hikayesi Harran bölgesinde geçmekte. Tabi bu ismi duyunca Türkler oldukça şaşırmış ve heyecanlanmıştı. Böyle bir oyunun Türkiye’de geçmesi gerçekten çok şaşırtıcı. Ancak şöyle bir durum var ki oyunda Türk yöresini anımsatan tek unsur isimler. Hikaye sırasında Zafer, Gazi, Süleyman ve Selma gibi isimleri çokça duyacaksınız. Bunların dışında oyunda Türk yöresini anımsatan herhangi bir mimari, çevresel vb. unsur bulunmamakta.

Dying Light’da çok ahım şahım bir hikaye beklemiyor bizleri. Karakterimizin adı Kyle Crane. Oyunun başında bir uçaktan atlayıp bir sokağın ortasına düşüyoruz. G.R.E’nin bize verdiği görev Kadir Süleyman’ın (RAIS) G.R.E’den aldığı dosyayı bulup G.R.E’ye geri götürmek. Bu dosya, insanlığı kurtaracak nitelikte bir içerik barındırmaktadır. Zombiler tarafından ısırılan insanlar artık ANTIZIN (Anti-Zombie-Injection) yani zombi olmayı geciktiren bir panzehiri kullanmak zorunda kalmayacaktır. Tüm dünyanın kaderibu dosyaya bağlıydı. İnsanlığı kurtaracaktı bu dosya.

Oynayış

Oyun başladığında düştüğümüz sokakta Rais’in eşkıyaları bize rastlıyor ve bizi dövüyor. Ardından onlara silah doğrultuyoruz ve Tahir (Eşkıyalardan biri) bize ”Yüksek ses zombileri çeker.” diyor fakat biz dinlemeyip eşkıyalardan birine ateş ediyoruz. Etraftaki tüm zombiler bize doğru gelip bizi ısırıyor. Ardından Jade ve Amir adında iki kişi gelip bizi kurtarıyor. Çok fazla zombi olduğundan dolayı Amir bizi kurtarmak için kendini feda ediyor ve hikaye de tam burada başlıyor.

Jade bizi şehrin merkezinde kurulan ”Kule” adlı bir sığınağa götürüyor. Kule’nin başında Brecken adında birisi bulunuyor. Kule’deki afetzedelerin Antizin’e aşırı derecede ihtiyacı var ve bizim de bu insanlar için Antizin aramaya koyulmamız gerekiyor. Yardım örgütü tarafından şehre atılan hava yardımı paketlerinde büyük miktarda Antizin bulunmaktadır ancak yardım paketlerinin büyük bir kısmını Rais’in adamları yağmalamaktadır. Gece vakti bir yardım paketi peşinde koştururken 5 kutu Antizin buluruz ancak G.R.E tarafından gelen emirle istemeyerek de olsa bu Antizinleri yok etmek zorunda kalırız.

Gelen emrin sebebi Rais’e ulaşarak onun hakkında bilgi almaktır. Kule’ye yardım paketinde Antizin bulunmadığını hepsinin yağmalandığını söyleriz ardından Kule’ye Antizin götürmek için Rais’in emri altına girmek zorunda kalırız. 2 kutu Antizin karşılığında Rais’in bazı isteklerini yerine getirmek zorunda kalırız fakat Rais isteklerini yerine getirdiğimiz halde bize sadece 5 şişe Antizin verir. Crane bu olaydan sonra yardım örgütünün yani G.R.E’nin Kule’ye çok az Antizin yardımı yaptığı hatta hiç yardım yapmadığı gerekçesiyle örgüt ile ilişkisini tamamen kesmiştir. Hikayenin bundan sonrası Crane’in virüs ile savaşını ve insanları korumasını anlatmaktadır.

Grafik

Oyunun en etkileyici kısımlarından birisi tabi ki grafikler. Oyunun grafikleri tek kelimeyle muazzam bir şekilde hazırlanmış. Canlı ayrıntılarla oluşturulan şehirde kaplamalar ve çizimler oldukça detaylı, ışık efektleri ve animasyonlar ise mükemmel bir izlenim bırakıyor. Gerek karakter gerek zombi animasyonları beklentileri karşılıyor. Birinci şahıs açısıyla oynadığımız bu oyunda parkur zevkini tarif etmek mümkün değil. Sırf bunun için sokaklarda boş boş saatlerce koşturabiliyorsunuz.

Paylaş

2 Cevaplar

  1. Melhuzat dedi ki:

    Sevgili Furkan, seni liseden beri takip ederim. O eski blogculardan neredeyse kimse kalmadı. Umuyorum ki sen bu sene bloguna daha fazla yazarsın. Bir nevi blogcuların son kalesi olursun. Yazdıklarını her zaman severek okuyorum özellikle film ve dizi önerilerini…

    • Furkan Özden dedi ki:

      Çok teşekkür ederim değerli yorumun için. Bu şekilde eskiden beri takip eden çok takipçim olduğuna inanıyorum. Ama senin gibi yorum atan pek yok (: Bu yazı da kardeşime ait bu arada. Yoğun bir hafta geçirmiştik askerdeyken zaman olmadı. Ben de kardeşimden yardım aldım biraz olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunlar da hoşunuza gidebilir...