Perşembe Yaylasında Karavan Kampı

Ordu’nun Aybastı ilçesine bağlı olan Perşembe Yaylası, akarsularıyla ünlü, çimlerle kaplı tepeleri ve sürekli yön değiştiren menderesleri ile eşsiz bir doğa harikasıdır. 1500 rakıma sahip olan Perşembe yaylası her mevsim farklı güzellikleri ile dikkat çekerken düzenli olarak şenliklere de ev sahipliği yapmaktadır.
Perşembe Yaylasına Nasıl Gidilir?

Ben Samsun tarafından geldiğim için Fatsa üzerinden Aybastı yoluna bağlanarak Perşembe Yaylasına ulaştım. Yine Niksar ve Reşadiye üzerinden de yaylaya giriş yapılabilmekte. Fatsa tarafından gidişte tek yönlü karayolu bulunuyor ve oldukça virajlı. Buna rağmen çekme karavanla da girilebilecek kadar genişliği var. Yaylaya giderken de yayladan gelirken de birçok motorlu gruba rastladım. Virajlı yollarda motor kullanmak oldukça keyifli olmalı.
Geri dönüşü akşam serinliğine denk getirirseniz iyi olur. Çünkü yaz sıcağında asfalt erimeye başlıyor ve haliyle lastiklere yapışan çakıl taşları ve benzeri şeyler aracınıza veya başka araçlara zarar verebilir. Biz öğleden sonra 4 gibi inmemize rağmen asfalt hala eski haline dönmemişti. Tabi aşağılara indikçe hem zaman geçtiği için hem de gölgelik alanlar oluştuğundan normal asfalta da denk gelebilme ihtimaliniz oluyor.
Perşembe Yaylasında Konaklama
Güreş meydanının bulunduğu bölümün küçük bir alanında Süvari Caravans adıyla bir konaklama hizmeti bulunuyor. 6 tane karavan var ve bunları otel niyetine kiralayabiliyorsunuz. Her karavanın yanında ona ait bir şemsiye ve oturmak için gerekli eşyalar var. Semaver, mangal ne isterseniz yapabiliyorsunuz. Aynı zamanda konaklarken güzel bir karavan deneyimi de yaşamanıza olanak sağlıyor.
4 kişinin çok rahat bir şekilde konaklayabildiği karavanda bir otel odasında bulabileceğiniz konforu bulmak mümkün.
Mendereslerin olduğu bölgede istediğiniz yere çadır atıp konaklayabilirsiniz. Tabi güneşin alnında kamp yapmadan önce gerekli önlemlerinizi almış olduğunuzu düşünerek bu tavsiyeyi veriyorum. Onun dışında kamp sonrası toplanırken çöplerinizi de toplayıp gideceğinizi varsayarak çevreyi temiz tutalım uyarısını da yapmıyorum.

Genelde bu tip yerlerde otel tercih etmediğim için otel fiyatlarına değinemeyeceğim.
Perşembe Yaylasında Gezilecek Yerler
Perşembe Yaylasına gitmeden önce Uzungöl’den farksız bir yeri bulacağımı sanıyordum. Ancak meydana giriş yapınca öyle olmadığını fark ettim. Perşembe, doğal güzelliklerin korunmaya çalışıldığı ve sadece günübirlik gidilemeyecek kadar güzel bir yerdi. Özellikle çarşının oldukça boş olacağını düşünürken sabahın ilk saatleriyle birlikte herkesin ortaya çıktığı ve sürekli insanların olduğu bir meydanla karşılaştım.
Meydanda yer alan küçük bir gölde pedallı yunuslar bulunuyor. Ben gittiğimde kullanıma kapalıydı. Muhtemelen salgın önlemlerine yönelik alınan bir karardı. Bu gölün etrafında kısa da olsa güzel bir yürüyüş yolu bulunuyor. Yine bu alanların bulunduğu bölgelerde kendini gösteren bir güreş meydanı var. Ama belli dönemlerde aktif olduğu için kullanılmadığı zamanlarda hayvanların otlaması için kullanılıyor.
Yaylada vakit geçirirken ibadetinizi yerine getirmek için Aybastı Perşembe Yaylası Camii ismiyle de anılan Hacı Mehmet Cami’ne uğrayabilirsiniz. İlk bakışta tarihî bir cami gibi görünse de Recepoğlu Hacı Mehmet Cami’nin yapımı 2016 yılının Temmuz ayında Vefa Holding tarafından tamamlanmış. Tarihî unsurlara bağlı kalınarak yapılan caminin dokusu oldukça hoş bir görüntü sunarken ahşap direklerle desteklenen saçak yapısı da görsel açıdan bütünlüğü tamamlamış.
Eğer kendiniz piknik yapmayı düşünmüyorsanız meydanda ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz oldukça fazla mekan var. Hatta sabahın ilk ışıklarında fırınlardan çıkan yeni ekmek kokusunu bile alabilirsiniz. Bim’e gelen ekmek Aybastı’dan geldiği için fırından almanızı tavsiye ederim. Hem fırından yeni çıkmış ekmek dururken marketten ekmek almak garip olur. Biz yemek için Paşa Ocağı Et Mangal’ı tercih etmiştik. Üç katın üçü de dolu olmasına rağmen siparişimiz yaklaşık 25 dakikada geldi ve oldukça lezzetliydi.
Mendereslerin olduğu tarafa giderken meydandaki gölün bir uzantısı da yol boyunca devam etmekte. Burada göle sıfır bir noktada güzel bir piknik yapabilirsiniz. Ama kendi kendine evlerine dönen ineklere dikkat edin. Doğal bir deneyim yaşamak isterken kendinizi fazla doğal bir ortamda bulabilirsiniz.
Şu fotoğrafın bulunduğu yer Perşembe Yaylasına hakim bir noktada yer alıyor ve 360 derece her tarafı gözlemleyebiliyorsunuz. Çekindiğim fotoğrafta sanki kimse yokmuş gibi görünse de kameranın arkasında yaklaşık 20 kişinin sıra beklediğini söylemeliyim. Bu kadar kalabalıkta böylesi bir fotoğraf çekinmek için de taktiğim çok basitti diyebilirim. Yanınıza 2 kişiyi daha alıp tabelanın uç ve orta noktalarına eşit şekilde dağılıyorsunuz. Bir fotoğrafı böyle çekinirken orada başkaları varsa geri çıkıyor zaten. Birkaç kez fotoğraf çekindiğinizi düşünerek gelecek olanlar da gelmiyor geri adım atıyor. İşte tam bu esnada da diğer 2 kişiyi kareden çıkarıp o kaçınılmaz cümleyi söylüyorsunuz: “Bir de beni tek çek!”.
Yaylanın içlerine doğru girerken karşınıza Emir Kümbet Türbesi ve Şehitliği çıkacak. Burada türbe girişinde bulunan tabelada yer alan bilgilerden aktarayım: 1105 tarihinde Türklerin Ordu topraklarına ilk girdiği Aybastı Perşembe Yaylasında Danişmentoğlu Beyi Emir Danişment Gazi komutasındaki 10 bin kişilik bir orduyla Trabzon Devleti’nin 70 bin kişilik büyük gücü arasında çok şiddetli bir savaş gerçekleşti. Danişment Gazi sayıca çok üstün olan düşman ordusu karşısında yiğitçe mücadele etti. Fakat büyük kayıplar vererek çekilmek zorunda kaldı. Yaralı olarak kurtulan Danişment Gazi, Niksar’a döndü ve bir süre sonra vefat etti.
Danişment Gazi’nin komutanlarından Emir Kümbet’in Türbesi ise Perşembe Yaylasında o savaşta şehit düşen askerlerin mezarlığında bulunuyor.
Emir Kümbet Türbesi 2015 yılında Aybastı Belediyesi öncülüğünde bugünkü haliyle yaptırılarak vatandaşlarımızın ziyaretine açılmıştır.
Türbe ziyaretinden sonra karşınıza birçok menderes çıkıyor. Söylenilenlere göre bu menderesler mevsime göre sürekli yön değiştiriyormuş. Ben bir kere yaz mevsiminde gittim sadece. Artık sonraki gidişimde kontrol ederim.
Menderes manzaralarınıza birçok koyun sürüsü de eşlik edecektir. Yakaladığım birkaç fotoğrafta da bunu görebilirsiniz. Eğer aracınıza güveniyorsanız karga tepesine doğru da bir tırmanma testi gerçekleştirebilirsiniz. Buna uygun aracınız yoksa üzülmeyin. Tabana kuvvet çıkıp tepenin eşsiz manzarasına karşı güzel fotoğraflar da çekebilirsiniz.
Yabancı turistler arasında Great waterfall of Jessale olarak bilinen ama Karadeniz bölgesinin bağrından kopup gelen orijinal adıyla Karaoluk Çiseli Şelalesi de Perşembe Yaylasında görülmesi gereken noktalardan bir diğeri.
Küçük bir vadinin içinde yer alan şelaleye merkezden yaklaşık 5 kilometre kadar uzaklaşarak bir süre araçla gidip kalan yolu yürüyerek devam ediyorsunuz.
Yürüme yolu da yaklaşık 300 metre. Şelalenin bulunduğu yerde yüzenler de vardı. Ancak derinliği konusunda bir şey diyemeyeceğim. Şelalenin olduğu kısımdan küçük bir video ve fotoğraf ile gezilecek yerler kısmını ve yazıyı da bu şekilde noktalamış olayım.
Resimler videolar insanı çekiyor valla 🙂 Çok güzel bir yer bu güzel yazı için teşekküre derim hocam iyi eğlenceler 🙂
gerçekten çok güzel bir yer. harika bir yazı olmuş emeğinize sağlık