Logitech G430 İncelemesi

Yazar: Furkan Özden · 22 Ocak 2017 · 9 Haziran 2017

Ürün inceleme serisinin sıradaki konuğu Logitech G430. Geçtiğimiz haftalarda Amazon.de adresinden satın aldığım bu ürünü yaklaşık 3 haftalık deneyimimle tanıtmaya çalışacağım. İşte karşınızda Logitech G430 incelemesi.

Amazon’un Almanya lokasyonlu sitesi amazon.de Türkiye’ye siparişleri açınca çoğu internet kullanıcısı yurtdışı alışverişlerinde belli şartlarda Türkiye’ye ücretsiz kargo seçeneğinden ve ülkemize göre ucuz fiyatlarından dolayı amazon gibi köklü bir firmayı diğerlerine tercih etti. Ben hem deneme amaçlı hem az önce bahsettiğim nedenlerden dolayı Logitech G430 kulaklığı satın alırken bu siteyi kullandım.

Öncelikle satın alım süreciyle ilgili kısa bir bilgi vereyim. Ürün standart üyelikle sipariş vermeme rağmen hasarsız ve hızlı bir şekilde geldi. Hızlı dediğim, sipariş verdikten sonra beş gün. Aşağıda kargo hareketleri mevcut.

Aradığım ürün kulağı çevreleyecek yani over diye tabir edilen kulaklık yapısına sahip olacak. Uzun süre takılı kaldığında kulağı ağrıtmayacak. Sesli iletişimde parazitsiz bir ses iletecek. Gerektiğinde katlanıp laptop çantasına konularak rahatça seyahate çıkılabilecek. İşte aradığım bu özelliklere göre en iyi G430’u buldum. Ancak bildiğiniz gibi Türkiye fiyatının (Bu yazıyı yazdığım tarihi dikkate alarak) 300 lira civarında seyrettiğini gördüm.

Aliexpress, banggood tarzı sitelerde de Logitech ürünleri olmadığından hem de alırken sağlam bir ürün alıyoruz madem orijinalliğinden emin olup da alalım mantığıyla amazon.de adresinden yaklaşık 148 lira fiyata sipariş ettim.

Ürün genel yapısı itibariyle gayet sağlam bir şekilde tasarlanmış. Kulaklık kısımları uzaktan geniş gibi dursa da takıldığında gayet sade bir duruş sergiliyor ve diğer oyuncu kulaklıklarına göre aşırı büyük durmuyor. Kulaklık süngerleri adı üstünde sünger yani deri değil. Bu nedenle kulağı terletme süresi fazlasıyla uzun. Oynadığınız oyun veya izlediğiniz filme bağlı olarak bu değişebilir. Ben deneme amaçlı Project C.A.R.S. üzerinden girdiğim yaklaşık olarak 2 saatlik bir yarışta son turlara doğru terlemeye başlamıştım. Fakat 1 saat civarı süren Counter-Strike: Global Offensive ve Tom Clancy’s Rainbow Six Siege maçlarında böyle bir terlemeyle karşılaşmadım. Buna rağmen herhangi bir baskı veya ağrı da oluşturmadı. İlk zamanlar alışamadığımdan üst kısım biraz bastırıyordu ancak kendime göre ayarladıktan sonra bu baskı ortadan kalktı. Bu da demek oluyor ki ayarlanabilir kafa üstü bandı herkese hitap edecek türde tasarlanmış.

Belirttiğim FPS oyunlarında oyuncuların ‘ses kasma’ olarak tabir ettiği çevredeki sesleri dinleyip ona göre strateji oluşturma durumunda G430 rakiplerinizin korkulu rüyası olacak gibi duruyor. 7+1 teknolojisinin en büyük geri bildirimini bu durumda yaşadım. Kullandığım diğer kulaklıklara göre G430 sesin tam olarak nereden geldiğini bana verebiliyor. Bunun yanında bass ve tiz dengesi gayet iyi bir şekilde ayarlanmış. Dilerseniz buna Logitech’in yazılımı aracılığı ile müdahale edebiliyorsunuz. Ben standart ayarlarla dinlediğim birkaç şarkıda mükemmel bir tecrübe yaşadım. Küçük bir bilgi ile de ekleme yapayım: Kulaklık USB ile takılıyken sesi muteleyip açarsanız fade efektleriyle açıp kapanıyor. Yukarıda kulaklığı test ettiğim birkaç oyunu vermiştim. Şimdi de kulaklığı aldığım gibi standart ayarıyla test ettiğim birkaç şarkı da şöyle:

Kendi sitesinde yazdığı üzere 2,3 metrelik bir kabloya sahip. Kendim açıp da ölçmedim. Genelde masa başında kullandığımdan dolayı kablonun bir kısmı katlanmış şekilde duruyor ama 2 metreyi aşkın bir kablo uzunluğu olması gerçekten inanılmaz. Kablo yapısı örgülü kumaş tarzı bir yapıya sahip. Kablonun üzerinde ses kontrolleri ve mikrofon açma/kapama tuşu bulunuyor. 3,5mm iki adet jack’a sahip. Biri kulaklık, diğeri mikrofon için. Bunu bilgisayarınızın veya kullanacağınız cihazın jack girişinden takabilirsiniz. Dilerseniz kutu içeriğine dahil olan usb adaptörü kullanarak usb üzerinden bağlayabilirsiniz. Bu şekilde taktığınız takdirde Dolby 7.1 surround ses teknolojisini de kullanabiliyorsunuz ki iki türlü takıp denediğimde aradaki farkı bariz bir şekilde hissettim. Bu da bunun sadece kağıt üzerinde olan bir özellik olmadığını ürün üzerinde de etkilerinin gayet iyi bir şekilde görüldüğünü kanıtlar nitelikte.

Giriş kısmında belirttiğim gibi Logitech G430 dönebilen kulaklıklara sahip. Bu da kulaklığı taşırken biraz da olsa alandan tasarruf etmenize ve kulaklığı rahat ve güvenli bir şekilde taşımanıza yardımcı oluyor. Bunun yanında kulaklıkların bu şekilde dönebilmesi kulaklığı boynunuza indirdiğiniz zaman kafa hareketlerinize engel olmaması açısından zekice düşünülmüş bir özellik olduğunu söyleyebilirim.

Kulaklıklar yumuşak kumaşa sahip bir tür kumaşla kulaklarınızı çevreliyor. Bu kumaş terletmeyi en az seviyeye indiriyor ve kulağınıza herhangi bir baskı yapmıyor. Bununla beraber bu süngerleri dilediğiniz zaman çıkarıp yıkayabiliyorsunuz da. Çoğu kulaklığın ağır bir yapısı vardır ve kafanıza taktığınızda o ağırlığı size hissettirir. Logitech G430 ise bu kulaklıklara nazaran gayet hafif.

Kulaklıkta bulunan gürültü engelleyici mikrofon ile sesli iletişimlerde karşı taraf sesinizi gayet net ve parazitsiz bir şekilde duyuyor. Plastik düz bir yapısı olmasına rağmen aynı zamanda bükülebiliyor da. Bununla birlikte mikrofonu sesinizi en iyi şekilde alacak pozisyona getirebilirsiniz. Kulaklığı ilk taktığımda garip bir şekilde çevredeki sesleri doğallığa çok yakın ama yapay olduğundan da adım kadar emin olduğum bir şekilde duyuyordum. Oyuncu kulaklıklarının çevredeki sesleri en aza indirmesi aradığım en büyük özelliklerdendi. Bu kulaklıkta bunu görünce büyük hayal kırıklığına uğradım fakat sonradan fark ettim ki mikrofon dışarının sesini de alıp kulaklıklara çok düşük bir seviyede iletiyor. Kulaklık kulağınızda fakat oyunda değilseniz çevre seslerinden mahrum kalmıyorsunuz. Yalnız kulaklık müzik dinlerken, film izlerken veya oyun oynarken kendini ona göre ayarlayıp çevredeki sesleri size duyurmuyor.

Birkaç teknik özellik: