Öğretmenim Mori’yle Salı Buluşmaları (1997)
Ögretmenim Mori’yle Salı Buluşmaları orjinal adıyla Tuesdays with Morrie, Mitch Albom‘un en çok satan kitabıdır. 1997 yılının Ekim ayında New York Times’ta en çok satanlar listene girmiş ve altı ay içinde birinci sıraya yükselmiştir. 205 hafta gibi uzun bir süre bu listede yerini korumuş, 42 dile çevrilmiş ve 14 milyondan fazla satmıştır.
Kitabın çıkmasından iki yıl sonra kitap Mick Jackson‘ın yönetmenliğinde sinemaya uyarlanmış, kitabın ana karakterleri olan Morrie Schwartz ve Mitch Albom‘u sırasıyla Jack Lemmon ve Hank Azaria canlandırmıştır.
Mitch Albom aynı zamanda kitabın anlatıcısıdır. Kitap, anlatıcının 1979 yılından üniversite mezuniyetini hatırlamasıyla başlar. Üniversite hayatında sevdiği birçok öğretmeninin yanında bir akıl hocası olarak gördüğü ve sosyoloji dersleri aldığı Morrie Schwartz‘ın özel bir yeri vardır. Çünkü Morrie farklıdır. Mitch bunu ders anlatımlarından, öğrencileriyle kurduğu muhabbetlerden ve yaşam tarzından anlamıştır. Üniversite döneminde Mitch ve Morrie haftanın her salı günü buluşup hayata dair muhabbet ederler.
Mitch ve Morrie’nin son buluşmalarından 16 yıl sonra Mitch, Morrie’yi bir televizyon programında görür ve bağlantıyı koparmayacağına dair öğretmenine verdiği sözü hatırlar. Öğretmenini bulup yanına gittiğinde motor nöron hastalığına yakalandığını öğrenir. Morrie’nin sayılı günleri kalmıştır ve Morrie eskiden olduğu gibi her salı buluşup muhabbet etmelerini ister. Mitch bu teklifi geri çevirmez ve her salı Morrie ile buluşup hayata dair sohbet ederler.
Morrie ve Mitch’in tekrar buluşmasıyla başlayan kitap Morrie’nin ölümüyle son buluyor. Bu zaman diliminde Morrie ve Mitch arasında geçen konuşmalar birçok insana ilham kaynağı olabilir. Bazı konulara ilgisiz kalsanız bile bazı konularda kendinizi bulacağınızdan eminim.
Satır aralarında kaybolurcasına okuduğum kitap o kadar keyifliydi ki elimden bir an olsun bırakıp başka işlerle ilgilenmek istemedim. Morrie’nin hayata bakış açısı ve onunla Mitch arasındaki dostluk ilişkisi, Morrie’nin hayatının son anlarını yaşamasına rağman birçok insanın aksine o anları dolu dolu yaşaması beni kitaba bağlayan başlıca sebeplerdi.
Kitabı bitirdiğimde öğretmenimin bu kitaba neden bu kadar değer verdiğini anlamıştım. Tam hissedememiş olsam bile bu kitabın hayata bakış açımı değiştirdiğini, insanlara karşı beslediğim duyguları dizginlediğini fark ettim.
Umarım bu yazımı okuyup benim gibi fazla kitap okumayan birinin bile bu kadar kısa sürede bitirdiği bu kitabı alıp okursunuz. Bu dileğimle yazımı sonlandırıyorum. Görüşmek üzere…